Almanya’nın en çok ziyaret alan şehirleri; Başkent Berlin, Köln, Münih, Hamburg, Heidelberg, Bremen, Stuttgart ve Quedlinburg’dur.
Almanya Federal Cumhuriyeti, Yüzölçümü bakımından Avrupa’nın en büyük beşinci ülkesi olup, Başkenti Berlin’dir. Yaklaşık 82 milyon nüfusa sahiplik yapan Almanya tüm dünyada dev sanayisi ile bilinmekle birlikte göz alıcı orta çağ mimarisi, birbirinden muhteşem şehirleri, dörtte biri ormanlarla kaplı doğası, tarihi meydanları, dağların zirvelerine kurulmuş görkemli şatoları, yemyeşil coğrafyası ve nehirleriyle turistik açıdan görülmesi gereken ülkeler arasındadır.
Genç nüfusun azınlıkta olduğu Almanya’da resmi dil Almanca, para birimi ise Euro’dur. Türkiye’ye uçak ile uzaklığı 3 saat olup, yerel saati Türkiye saatine göre 1 saat daha geridir. Almanya vize isteyen ülkeler arasındadır.
Almanya’nın iklimi Türkiye’nin karasal iklimine benzemektedir. Yazlar iç bölgelerde nemli ama yer yer serin geçmekle birlikte kışın havalar soğuktur. Bu nedenle Almanya’nın iklimi genel olarak serin ve yağmurlu olmasından dolayı buraya yapılacak bir gezi için en ideal aylar bahar ve yaz aylarıdır.
Eğer sizde bir Almanya seyahatine karar verdiğiniz halde seyahatinizde ağırlıklı olarak bu ülkenin hangi şehrine gitmek için karar vermekte zorlanıyorsanız, Ren Nehri üzerine kurulu olan ikiz kuleleriyle ünlü Katedral binası, büyük bir çikolata müzesi ve “aşk kilitleriyle” kaplı Hohenzollern Köprüsü’nün bulunduğu Köln’de, aşıklar köprüye taktıkları kilitlerin anahtarını nehre fırlatarak, hiç bitmeyecek bir aşk dileğinde bulundukları ve ismini ilk 1709 yılında Köln’de üretilen kolonya’dan alan Köln şehrine yönelik sizin hazırladığımız aşağıdaki kapsamlı bir “Köln” rehberine göz atabilirsiniz.

Almanya’nın turist açısından en çok ziyaretçi ağırlayan kentlerinden biri olan Köln, Cologne olarak da tanınıyor. Köklü bir geçmişe sahip olan Köln şehri, Ren Nehri’nin kendisine kattığı güzelliğin yanısıra, Avrupa’nın en hareketli gece hayatı, disko ve partilerine ev sahipliği yapması, tarihi yapısı, müzeleri ve sanat galerileri ile zengin kültürel geçmişe sahip olan bu şehir adeta turistleri kendisine hayran bırakıyor.
Eğer sizde, Festivalleri, karnavalları, kiliseleri, müzeleri ve fuarlarıyla yıl içerisinde çok sayıda turist ağırlayan ve herkesin kendinden de bir şeyler bulabileceği Almanya’nın Köln şehrine gitmek isteyenlerdenseniz, seyahat planlarınıza aşağıda belirttiğimiz yerleri de dahil etmenizi öneririz.
Almanya’da Gezilecek Yerler.
- Köln Katedrali.
- Hohenzollern Köprüsü.
- Çikolata Müzesi.
- Köln Hayvanat Bahçesi (Kölner Zoo).
- Köln Kolonya Müzesi (Farina Duftmuseum).
- Köln Teleferiği/Kölner Seilbahn.
- Köln Flora ve Botanik Bahçesi ( Flora Und Botanischer Garten).
- Altstadt (Eski Şehir).
- Wallraf-Richartz Museum.
- Das Phantasialand Eğlence Parkı.
1. Köln Katedrali.

Yapım inşaatına 1248 yılında başlanan Köln Katedrali, ancak 1880 yılında ziyarete açılabilmiştir. Köln Katedrali Almanya’nın ikinci, dünyanın ise üçüncü büyük katedralidir.
Dışarıdan bakıldığında tüm ihtişamıyla göz kamaştıran 157 metre yüksekliğindeki bu katedral 7 bin metrekarelik bir alanı kaplamaktadır.
Köln şehir merkezinden bakıldığında yüksekliği nedeniyle görülmemesinin imkansız olduğu bu muhteşem katedralin, yanına gidildiğinde dışarıdan fotoğrafı çekilirken katedrali kadrajın tamamına alabilmek neredeyse imkansızdır. Ancak buradan tam boy bir fotoğraf çekebilmek için katedralin önünden uzanan merdivenlerden aşağı inmeyi deneyebilirsiniz.
Köln katedralinin gerçek adı Kölner Dom’dur. Kölner Dom, Hristyanlığın Katolik mezhebi için açılmış bir ibadethanedir. Katedralin dışı ne kadar ihtişamlıysa içi de bir o kadar ihtişamlıdır. Katedralin içinde yer alan hazine dairesini ve mezar odasını gezmenizin yanı sıra Katedralin kulesine çıkıp Köln’ün eşsiz manzarsını yukarıdan izlemek istemeniz halinde bilet almanız gerektiğini de unutmayınız.
İkinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen asit yağmurları Katedralin dış renginin siyah olmasına neden olmuştur. Hem Köln’ü ziyaret edenler hem de yerel halk için önemli bir yere sahip olan Köln Katedrali’ni günde ortalama 20 bin kişinin ziyaret ettiği görülmektedir.
2. Hohenzollern Köprüsü.

Köln şehrindeki Ren Nehri’nin üzerinden geçen Hohenzollern köprüsünün inşasına 1907 yılında başlanıp 1911 yılında tamamlanmıştır. Başlangıçta demiryolu ile karayolu için kullanılan köprü, 1945 yılından sonra günümüze kadar sadece demiryolu köprüsü ve yaya geçidi olarak kullanılmaktadır.
II.Dünya Savaşı dönemindeki en önemli köprülerden biri olan Hohenzollern Köprüsü hava bombardımanlarına rağmen ağır hasar görmemiş. Ancak şehrin batı kısmının müttefikler tarafından işgal edilmesinin ardından, Alman istihkam askerleri tarafından havaya uçurulmuş bu sayede de müttefiklerin karşıya geçişi engellenmeye çalışılmıştır.
Ren Nehri boyunca yürüdüğünüzde karşınıza çıkacak olan bu köprü Ren Nehri üzerinde inşa edilen sekiz köprünün ilki olmasıdır. Günümüzde günde 1200’den fazla trenin geçtiği toplam uzunluğu yaklaşık 410 metre olan Hohenzollern köprüsü savaşın bittiği 8 Mayıs 1945 tarihine kadar yeniden yapılandırılmıştır.
Almanya’nın Köln kentinin sembollerinden olan Hohenzollern Köprüsü, büyük Avrupa kentlerini Köln merkez istasyonuna bağlamasının yanı sıra, tıpkı Paris’teki Pont des Arts köprüsünde olduğu gibi parmaklıklarına asılı onbinlerce asma kilitleriyle de ünlüdür.
Aşklarının sonsuz olmasını dileyen aşıklar bir kilit alıp üzerine isimlerini yazdıktan sonra kilidi köprüye takıp anahtarını Ren Nehrinin engin sularına atmak gibi bir adeti sizde gerçekleştirmek isterseniz yanınızda bir kilit götürmeyi unutmayın.
3. Çikolata Müzesi.

Ren Nehri kıyısındaki modern binasında konuklarını ağırlayan Çikolata Müzesi (Imhoff-Schokoladenmuseum), 1993 yılında açılmış olup, söz konusu bu müze adını kurucusu olan Alman çikolata üreticisi ve birçok markanın sahibi Hans Imhoff’dan alıyor.
Çikolata üreticisi olan Imhoff’un yarattığı bu son derece değerli ve bir o kadar da tatlı müzede, sadece Almanya’nın değil, dünya çikolata kültürünün tarihsel gelişiminin de tema olarak işlendiği tesisin 4 bin metrekareyi aşan alanını gezerken kakaonun 5 bin yıllık hikâyesi hakkında da çarpıcı bilgiler edinebilirsiniz.
Ren Nehri üzerindeki, Çikolata Müzesi’nin sergi alanlarında öncelikle Kakao çekirdeğinden çikolata parçacığına kadar tüm aşamaların tematik olarak anlatıldığı kakaonun tarihi konusunda bilgiler veriliyor.
Müze’nin bu bölümünde Aztek ve Mayalar’ın bu değerli gıda maddesine olan yaklaşımlarını öğrenebilir ve sanayileşme döneminden kalma çikolata imalat makinelerini de inceleyebilirsiniz.
Eğlenceli ve bilgilendirici serginin öne çıkan bir başka özelliği de Ren Nehri üzerindeki bu müzeye ait cam vitrin içerisinde bulunan 10 metrelik yüksek bir çikolata çeşmesidir.
Oldukça geniş bir alana kurulmuş olan bu müzeye ziyaretiniz süresince burada erimiş çikolatanın kokusuna hayran kalacak çikolatanın kendine has kokusu ve tadı burnunuzdan hiç eksik olmayacaktır.
Müze ziyareti sırasında her ziyaretçiye çikolataya batırılmış bir gofretin ikram edildiği, zaman zaman şekerleme ve ağırlıklı olarak ta çikolata fuarlarına ev sahipliği yapan bu çikolata müzesi şehirde mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.
4. Köln Hayvanat Bahçesi (Kölner Zoo).

Köln hayvanat bahçesi, Almanya’nın en popüler hayvanat bahçelerinden biridir. 1860 yılında kurulmuş olan Kölner Zoo; 20 hektardan fazla alanda 850’den fazla türden, 10.000’den fazla hayvana ev sahipliği yapmakta olup, Avrupa’nın da en eski hayvanat bahçelerinden biri olma özelliği taşır.
Burası eğlence dolu ortamı sayesinde özellikle çocuklu aileler için vazgeçilmez eğlence dolu bir ortam sağlamaktadır. Zaman içerisinde bu hayvanat bahçesine çeşitlilik katılmasına yönelik olarak eklenen bazı bölümlerde olmuştur.
Buna örnek olarak, burada sadece kara hayvanları değil aynı zamanda hayvanat bahçesine eklenen dev akvaryum sayesinde su canlılarını da görmek mümkündür.
Köln hayvanat bahçesi; tasarım olarak hayvanların kendilerini doğal ortamlarında hissetmelerine olanak sağlayacak şekilde dizayn edilmiştir. Hayvanat bahçesine giriş yaptıktan sonra ister etrafınızda bulunanları gözlemleyebilir, istemeniz halinde ise ziyaretçilerin hayvanlarla daha yakın temas kurabilmeleri için oluşturulan alanlarda beslenme saatini bekleyerek hayvanat bahçesindeki hayvanların nasıl beslendiklerini görebilirsiniz.
Tüm yıl boyunca açık olan bu hayvanat bahçesinde, herkesin ilgisini çekebilecek hediyelik eşyaların satıldığı mekanların yanı sıra ayrıca bahçe içerisinde yeme içme gibi ihtiyacınızı karşılayacak mekanlarda bulunmaktadır.
5. Köln Kolonya Müzesi (Farina Duftmuseum).

Köln şehrine ismini veren ünlü Köln kolonyası, Almanya’nın Köln şehri merkezinde bulunan Johann Maria Farina tarafından kurulan ve dünyada ilk kez 1709 yılında üretilen kolonyanın üretim yeri şu anda müze olarak kullanılmaktadır.
Fransız askerlerinin 1700’lü yılların sonunda şehri işgal edip tüm evlere yeniden numara vermelerinin ardından kolonyanın üretiminin yapıldığı eve 4711 numarası verildi. Fransız işgalinden önce ismi “Kolonya” olan ürün yaklaşık 90 yıl sonra “4711” ismi ile tescillendi.
Binanın müzeye çevrilmesinin ardından 4711 isimli parfüm ve kolonyalar Almanya’nın Aachen şehrinde üretilmeye devam edilmektedir.
Bu güzel müzede yalnızca parfüm üretimi yapılan odalar bulunmuyor. Aynı zamanda halk arasında “Koku Müzesi” olarakta bilinen bu yerde geziniz boyunca birçok sanat eserini, tarihi resimleri ve mobilyaları da yakından görmeniz mümkündür.
Kolonya hakkında merak ettikleriniz ve birbirinden farklı yüzlerce çeşit kolonya türünübulabileceğiniz müzede, kendine has kolonya şişesi tasarımlarını da görebilecek olmanız nedeniyle, Köln gezi rehberi içine Farina Parfüm Müzesi’ni mutlaka eklemelisiniz.
6. Köln Teleferiği/(Kölner Seilbahn).

Yılın sadece Nisan ve Ekim ayları arasında çalışan, nehrin doğusu ile batısını birleştiren 930 metre uzunluğundaki ve 243 metre yükseklikteki Teleferik diğer adıyla (Kölner Seilbahn); size yolculuğunuz esnasında Köln ve etrafının muhteşem manzarasına kuş bakışından tanıklık etmenin yanı sıra yaklaşık 6 dakika seyir keyfi yüksek bir yolculuk hizmeti sunmaktadır.
Köln teleferiği, 60 yılı aşkın süredir şehrin turistik yerlerinden biri olmuş ve giderek artan sayıda ziyaretçi görmüştür. Yarım milyondan fazla yolcu artık her yıl kuşbakışı Köln’ün, eski şehrin, Ren’in ve diğer güzel çevrenin eşsiz panoramik manzarasını deneyimlemektedir.
Köln’e geldiğinizde, Ren Nehri’nin bir kıyısından diğer kıyısına teleferik ile geçtiğinizde yukarıdan hem Köln’ün eşsiz manzarasına tanıklık edebilir, hem de teleferiğin sonunda bulunan özellikle de çocuklu aileler için ideal bir zaman geçirme yeri olan Rheinpark’ı gezebilirsiniz.
Avrupa’nın nehir aşmak için kurulan ilk teleferiği ünvanına sahip olan bu teleferik 1967 yılında yapılmış olup, Nisan´dan Ekim`e kadar haftanın yedi günü 10:00-18:00 saatleri arasında faaliyet göstermektedir.
7. Köln Flora ve Botanik Bahçesi (Flora Und Botanischer Garten).

Köln Botanik Bahçesi ilk olarak 1863 yılında bugün Köln tren istasyonunun olduğu yerde kurulmuş. Ancak zamanla tren istasyonunun konumlandığı alanın büyümesi nedeniyle, 1920 yılında bahçe Köln hayvanat bahçesinin hemen yanına taşınmıştır. Yeniden kurulan bahçe, iki farklı tesisin birleştirilmesiyle eşsiz renk cümbüşünün ve doğa çeşitliliğin oluşmasını sağlayan bir botanik cennet haline gelmiştir.
Bahçeciliğe ve botaniğe ilgi duyanların hayran olabileceği Köln Flora ve Botanik Bahçesi, rengarenk çiçekleri, asırlık ağaçları ve göletleri ile ziyaretçilerine dünyanın dört bir yanından getirilmiş 12 bin bitkiyi görme fırsatı vermektedir.
Muhteşem bir şekilde dekore edilmiş bahçe içerisinde on binden fazla bitki türünün yer aldığı, eski ağaçların gölgesinde dinlenmek, yapay olarak hazırlanmış olsa da, küçük göletler etrafında yaratılan muhteşem atmosfer içerisinde dolaşmak insana harika ötesi huzur ve keyif veriyor.
Bahçenin hemen girişinde yer alan tarihi yapıdan ilerlediğimizde karşımıza çıkan ikiz yeşil tünel ve tam ortasında yapay bir şelale ortama enfes bir renk katmıştır. Hem yerliler hem de çocuklu turistler için uzun yıllar popüler olan ve ücretsiz olarak gezebileceğiniz bu park, Köln’de gezilmesi gereken yerler arasında olmayı sonuna kadar hak etmektedir.
8. Altstadt (Eski Şehir).

Ren Nehri üzerinde bulunan Eski Şehir (Altstadt), şehrin en gözde bölgelerinden birisi olup, Roma döneminden itibaren pazar yeri olarak kullanılmaktadır.5 km öteden bile ihtişamına hayran kalabileceğiniz Köln Katedrali’nin de bulunduğu, eski tip evlerin, meydanların, müzelerin yoğunlaştığı bir bölge olan Altstadt, Köln’de konaklama için en merkezi, en turistik ve en çok tercih edilen bölge konumundadır.
Ren Nehri kıyısına kadar uzanan ve kolayca ulaşım sağlayabileceğiniz kendisine özgü bir yapısı olan, Altstadt’ta dünyaca ünlü markaların mağazalarıyla, şehirde düzenlenen karnavallarıyla, çevredeki dar sokaklar ve kafeleriyle ayrıca yol boyunca kendine özgü tarihi çekiciliğiyle buraya gelen ziyaretçileri kendisine hayran bırakmaktadır.
Turizmin önemli merkezlerinden biri olan Altstadt’ı dolaştığınızda şehrin tarihi merkezi olan bu bölgede Köln Katedralini, Stapelhausve St.Alban Anıtı kalıntılarını, Köln Belediye Sarayı ve Martin Kilisesi gibi oldukça önemli yapılar ile Ludwing, Farina Parfüm ve Wallraf Richartz müzelerini görmenizin yanısıra, daracık sokaklardan geçip geleneksel evlerle karşılaştığınızda Almanya’nın bambaşka bir yüzünü de görmüş olacaksınız.
Köln’ün Altstadt bölgesi şehrin kendine özgü tarihi çekiciliği ile kesinlikle turistleri kendisine hayran bırakıyor.
Bu tarihi bölgede yer alan çok sayıda Türk’lerinde işletmesini yaptıkları restoran, bar ve bira salonları ile şehrin en işlek meydanlarından birisi olmasının yanısıra, yerel kültürü de keşfetmek istiyorsanız, buraya uğramayı unutmayın.
9. Wallraf-Richartz Museum.

Almanya’nın dördüncü büyük şehri Köln eşsiz mimarisinin yanı sıra kültür ve sanat yönünden de oldukça zengin bir şehirdir. Köln’ün en popüler müzeleri arasında yer alan Wallraf-Richartz Müzesi, 1861 yılında kurulmuş olup, ünlü botanikçi Franz Ferdinand Wallraf ile müze binasının yapımına mali destek sağlayan Johann Heinrich Richartz’ın adlarını taşımaktadır.
Köln’deki üç büyük müzeden birisi olarak ziyaretçilerine kucak açan bu müzenin kuruluş hikâyesi ise Wallraf’ın ölmeden önce kente bağışladığı sunakların, tabloların, çizimlerin, madeni paraların ve daha birçok nesnenin mutlaka sergilenmesi gerektiği fikrine dayanmaktadır.
Ortaçağ döneminden başlayarak 20. yüzyıla uzanan geniş bir plastik sanatlar koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzenin içerisinde, 17. yüzyılın en ünlü ressamları arasında bulunan Rubens, Monet ve Rembrandt gibi tarihe damgasını vuran ressamların eşsiz eserleri de bulunmaktadır.
Söz konusu Wallraf-Richartz müzesi 1861 yılında ilk açıldığı binasında hizmet vermekteyken, müze daha sonra 2001 yılında Alman mimar Oswald Mathias Ungers tarafından tasarlanarak Köln Belediye binası’nın yanındaki yapılan şimdiki bulunduğu binasında sanat severlere kucağını açmaktadır.
Gotik, Rönesans, Barok ve İzlenimcilik adlı dört bölüme ayrılan eserlerin sergilendiği müzede, zaman içerisinde değişik sanatçıların eserlerinin de eklenmesiyle müzenin sahip olduğu değerde artmıştır.
Sizde modern sanata değilde Rönesans döneminden kalma eserlere düşkünseniz yerel sanatçıların tablolarını incelemek için ziyaret listenize bu müzeyi de dâhil edebilirsiniz.
10. Das Phantasialand Eğlence Parkı.

Almanya’nın Köln şehrine yaklaşık 20 km uzaklıkta bulunan Das Phantasialand Eğlence Parkı, 1967 yılında Gottlieb Löffelhardt ve Richard Schmidt tarafından açılmıştır. Özellikle çocuklu ailelere muhteşem bir eğlence, aksiyon, macera ve heyecan sunmaktadır.
Şehirden biraz uzakta bulunan Almanya’nın en büyük tema parkı Phantasialand, yılda yaklaşık 2 milyon ziyaretçi çeken bir tema parkıdır. Park’ta bir yandan eğlenceyi sonuna kadar içinizde hissederken diğer yandan Afrika, Çin Mahallesi, Meksika gibi tematik alanlarda kültürel bir gezintiye çıkabiliyorsunuz.
Diğer parkların çoğunda olduğu gibi Phantasialand parkının da tüm alanları temalı bölgelere ayrılmış olup, parkta yer alan her bir oyuncak, bu tematik alanlardaki ülkelerin kültürleri ile harmanlamıştır.
Önceleri aileye yönelik bir park olarak başlamasına rağmen, Phantasialand’a özellikle son yıllarda heyecanlı yolculukların da eklenmesiyle burası gezginler için daha da cazip hale getirilmiştir.
Park yıllardır çeşitli ilginç etkinlikler ve festivaller için düzenli bir mekan olmanın yanısıra, Çeşitli akrobatik performanslar ve açık hava şovları da Das Phantasial Eğlence Parkında sergilenmektedir.
Eğer sizde muhteşem bir eğlence, aksiyon, macera ve heyecan dolu etkinliklere katılarak ailece keyifli bir gün geçirmek isterseniz söz konusu bu eğlence parkına da zaman ayırmalısınız.
11. Köln’de Nerede Kalınır?
Köln şehrinde konaklama için daha çok 4 ve 5 yıldızlı oteller olsa da, motel ve pansiyonlarda konaklama için oldukça popüler mekanlardır.
Zira şehir içinde bulunan gece kulübü ve barlar göz önünde bulundurulduğunda beş yıldızlı pahalı konaklama mekanlarına pek ihtiyaç yoktur.
Genelde tarihsel bölgelere düzenlenen düzenli turlar için otobüs ve tur çevirmenleri standart her otelde bulunmaktadır. İngilizce ve Almanca bu otellerin ortak hizmet dili olarak ortaya çıkmakta olup, ülkede hizmet veren oteller sıkı denetlenen ve temizlikleri olağan üstü boyutlarda olan kurumlardır.
Köln’deki otel rezervasyonunuzu şehirdeki otellerin internet siteleri üzerinden yapabileceğiniz gibi çeşitli otel rezervasyon sitelerini kullanarak da yapabilirsiniz.
En iyi fiyat garantisi sunan ve sitede seçim yapacağınız otele bağlı olarak rezervasyonunuzu konaklamanıza 24 saat kalana kadar iptal etme şansı veren Booking.com’a ait link bağlantısına buradan tıklayarak konaklamayla ilgili sorunlarınızı çözmüş olursunuz.
Değerli okurlarımız; Yazılarımızda kullandığımız resimlerin bir çoğu bize ait olsa da okuyucularımızdan gelen ve internet ortamından resimlerde alınarak yazılarımıza eklenmiştir. Resimlerden dolayı herhangi bir telif durumunda bizlere direk İLETİŞİM’e tıklayarak bize bildirirseniz size ait olan resimlerinizi kaldırabiliriz.
Gezi rehberimizde bulunan diğer ülkeleri görmek için Mutlaka Görülmesi Gereken 5 Ülke yazımıza göz atmanızı tavsiye ederiz.
Almanya hangi kıtada?
Avrupa Kıtası
Almanya’nın başkenti neresi?
Berlin
Almanya’nın nüfusu ne kadardır?
82 milyon
Almanya’da kaç Türk var?
1 milyon 483 bin 515 (Nisan 2021 verilerine göre)
Türkiye-Almanya uçakla kaç saat sürüyor?
2 saat 50 dakika
Türkiye Almanya arası kaç kilometre ?
Ankara-Almanya arası 3020 km
Almanya’nın para birimi nedir?
Euro